Ana içeriğe atla

Fenerbahçe'nin Planlaması Doğru Mu?

Geçen sezon şampiyonluğu Galatasaray kaptıran Fenerbahçe, yeniden yapılanmaya gitti. Bu yapılanma doğru mu? Gelin birlikte bir göz atalım.


Geçen sezon bize Fenerbahçe adına birşey söylüyordu. Bu kesinlikle kadroda yeniden yapılanmaydı. Bu yapılanma olmalıydı ama eminim ki hiçbir Fenerbahçe taraftarı bu kadarını beklemiyordu. Aziz Yıldırım sezon biter bitmez Guiliano Terraneo ile anlaştı. Terraneo ise Vitor Periera'yı takımın başına getirdi. İşte buradan sonrası soru işaretiydi. Nasıl bir transfer politikası izleyceklerdi?

Öncelikle yapılan transferlere bakınca Fenerbahçe muhteşem bir kadro derinliği yarattı ancak Periera'nın Fenerbahçe'ye oynatmaya çalıştığı çift forvetli sistemde forvet alternatifi yok. Fenerbahçe en az Ocak ayına kadar böyle devam etmek zorunda. 4-2-2-2 sisteminin kenarlarında muhteşem bir güce sahip Periera. Markovic,Nani,Diego,Alper,Volkan Şen hatta Ozan. 


Orta sahanın ortasına baktığımızda şuanda Josef tahtaya ilk yazıyordur Periera. Josef'in yanında son birkaç maçtır Mehmet Topal'a şans veriyor ama Topal stoperi 3'leme alışkanlığından sıkıntı yaşıyor. Bu bölgeye Ozan'ı monte etmek şart ama Periera galiba onu sağ kenarda düşünmekte. Raul Meireles ise bu sisteme uygun en iyi orta saha. Bu bölgeye Emre vari bir isimin transfer edilmemesi Fenerbahçe hazırlık paslarının uzaması topun savunmadan hızlı bir şekilde hücum bölgesine ulaşmasına engel olacaktır.


Savunma bölgesine bakacak olursak savunma bekleri belki de ligin en iyisi.
Şener transferi Fenerbahçe'ye hem o bölge için derinlik kattı hem de Şener, dinamizmiyle ve oyunun sıkıştığı anlarda topu kenarlara yollandığı zaman isabetli ortalarla ceza sahasında  topu arkadaşlarıyla buluşturabiliyor. Sol bekte ise Caner topu savunmadan hücum bölgesine top gitmeyince topu ileri taşıma görevini bile yapıyor. Hücum performansı tartışılmaz. Savunmada ise geçen seneki hataları yapmıyor. Hasan Ali'de üstüne koymuş durumda. Hücuma artık daha fazla destek veriyor ve sorumluluk almaktan korkmuyor. Bekler konusunda Fenerbahçe'nin sıkıntı yaşamayacağını düşünüyorum. Fenerbahçe geçen sezon en az sorunlu bölgesi stoper hattıydı. Periera bu oyunculardan vazgeçip yeni bir stoper ikilisi peşine düştü. Öncelikle Kjaer harika bir transfer. 8 milyon € fazla denildi ama piyasa artık bu seviyelerde. Bence bu paralara çok iyi bir oyuncu. Diğer bir transfer ise Ba. Ba, yerine kesinlikle daha iyisi alınmalıydı. Ba şimdilik bu seviyenin oyuncusu değil. Alves takımda kaldı. Ruhen burada değil. Çok ağır, saçma sapan hatalar yapıyor, adamını sürekli kaçırıyor. Kadlec de Alves'ten farksız değil. Fenerbahçe'nin en sorunlu ikinci bölgesi.


Bu kadar soruna rağmen neden  en sorunlu bölge değil diyebilirsiniz. Bunu da şöyle açıklamak gerek,Periera genelde Diego-Josef-Topal/Raul-Nani şeklinde tercih yapıyor. Burada hücumda genelde topu Diego kullanıyor. Diego bu sezon müthiş bir özveriyle oynuyor fakat rakipler Diego'ya alan daraltmayla pasifize edebiliyor. Diego'nun diğer bir eksisi ise maça kötü başlarsa, kendini toparlayamıyor ve topu kullanırken kötü tercihler yapıyor. 


İşte bu Fenerbahçe'nin en büyük defosu. Ligde bu sorunu aşabilirler ancak Avrupa Liginde daha üst turlarda iyi alan daraltan takımlara karşı sıkıntı yaşayabilirler. Fenerbahçe transfer dönemini en hareketli takımıydı. Kadroda büyük bir değişim yaşadılar. Bir planlama olduğu söyleniyor ama ben bundan emin değilim. Örneğin Volkan Şen transferi rakiplere almasın diye yapıldığını düşünüyorum. Ba,Alves ve Kadlec içinden Kjaer'in yanına en iyi tercih Ba olacaktır ama Ba bu seviyede değil. Orta sahada ise yukarıda bahsettiğim gibi savunma bölgesinden topu hücum bölgesine taşıyacak tek oyuncu Ozan ama onuda galiba Periera sağ kenarda düşünüyor. Forvet hattında ise çift forvetli sistemde oynayan Periera, elinde sadece iki tane santraforu var. İşte bu sebeplerden dolayı Fenerbahçe'nin yapılanmasından şüpheliyim. Lâkin Vitor Periera kesinlikle şansı hak ediyor. Fenerbahçe'nin kesinlikle zamana ihtiyacı var.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Savunma Sanatı | Catenaccio

Defansif futbol bir resim olsaydı Mona Lisa'sı "Catenaccio" olurdu. "Catenaccio" İtalyanca'da asma kilit anlamına gelmektedir. Doğuşu ve Mucidi Katenaçyo'nun doğuşu adını aldığı coğrafyada doğmadı. Katenaçyo İsviçre'de Karl Rappan tarafından bulunur. Rappan, Servette ve İsviçre Milli Takımını çalıştırmaktadır. Ancak Rappan'ın bir sorunu vardır. Takımlarının gol yemesinden şikâyetçidir ve 3-2-5 sistemine karşı olan Rappan, bu sisteme antitodunu bulmaya kararlıdır. Rappan, forvetten birer oyuncu eksilterek 1-3-3-3 sistemini ortaya çıkarttı. Lâkin bu sistemin felsefe olarak görülüp dünyayı fethetmesi biraz zaman alacaktı. Viani'nin Katenaçyosu Katenaçyonun bir felsefe halini alması adının verildiği topraklara gelmesi ile olur. Katenaçyoyu bir felsefe halini almasını sağlayan isim ise Gipo Viani'dir. Viani, Salernitana ile Serie B'de katenaçyo ile şampiyon oluyordu. Viani, takımını oldukça geriye çekiyor topu raki

Hız Tutkunları | F1 Şampiyonları

‘’İkinci bitiren birinci kaybedendir.’’   -Ayrton Senna Ünlü Alman fizikçi Albert Einstein der ki: ’’ Aptallara göre insanlar; ırk, cinsiyet, milliyet, yaş, statü, renk, din ve dil başta olmak üzere 8’den fazla kategoriye ayrılırlar. Halbuki olay bu kadar komplike değildir. İnsanlar sadece 2’ye ayrılırlar: İyi insanlar ve kötü insanlar.’’  Formula 1 pilotları da ikiye ayrılır: Şampiyon olanlar ve olamayanlar. Formula 1 Dünya Şampiyonası ilk düzenlendiği 1950’den bu yana birçok pilot gördü. Fangio,Schumacher ,Senna,Prost,Brabham,Hill,Lauda,Icxy,Hunt,Hakkinnen ve birçokları ancak bunlar içinde en dikkat çekenleri kesinlikle şampiyon olanlarıdır. İşte bu şampiyonları Formula 1’in ilk düzenlediği seneden itibaren derlemeye çalıştım.

Maç Raporu | Astana - Galatasaray

Şampiyonlar Liginde 2. hafta dün start aldı. Temsilcimiz Galatasaray Kazakistan deplasmanında Astana ile 2-2 berabere kaldı. Galatasaray'ın sıkıntılı günlerin geçericeğini çok önceden yazmıştık. Transfer döneminin de ki fiyaskonun ardından sezonun aynı şekilde geçeceği aşikardı. Hamza Hamzaoğlu ve Galatasaray geçen senede kaldı. Galatasaray, geçen senede pek bir farkı yok. Tek fark, artık Muslera ütopik kurtarışlar yapıp takımı ipten alamıyor. Maça geçecek olursak ilk 45 dakika Galatasaray adına Sneijder'in şutları ve Bilal'in attığı golden başka futbol adına pek bir şey yoktu. Astana ise Galatasaray'a oranla daha derli toplu bir takım görüntüsü verdı. Özellikle Galatasaray'ın pres yaptığı dakikalarda pasla presi çok güzel kırdılar. Maksimovic, oyunu yönlendiren isimdi Astana adına. Genç oyuncu pas organizasyonlarında takımını harika yönetti. Astana adına eksi ise pasla kırdıkları presin ardından hücum bölgesinde kısır kalmalarıydı. İkinci yarıda ise bambaşka bir