Ana içeriğe atla

Bir Peri Masalından Hallice


İngilizlerin en iyi futbolcusu kimdir sorusuna pek çok cevap verilebilir. Shearer, Beckham, Gerrard, Lampard ve bu liste uzayıp gider. Lakin İngiliz en iyi teknik direktör kimdir diye sorulduğunda tek bir cevap vardır: Brian Howard Clough, nam-ı diğer Koca Kafalı Clough.
Bir teknik adam düşünün 2.ligin dibinden aldığı takımı 1.lige çıkarıp şampiyon yapsın, görülmemiş şey değil ancak yine bir teknik adam düşünün 2.kez 2.ligin dibinden aldığı takımı yine 1.lige çıkarıp aynı sezon şampiyon yapsın ardından Şampiyon Kulüpler Kupası’nda alsın. İşte bu görülmemiş bir şey. 2.ligin dibinden alınan bir takımı 3 sene içinde ihya etmek hem de bunu 2 kez yapmak. Tekrar edilmesi imkansız bir başarı. Hatta bugünlerde menajerlik oyunlarında dahi çok zor gerçekleşen bir şey. Başarının sahibi ise Brian Clough.

30 yaşında Hartlepools United’ın başına geçen Clough burada fazla kalamadı ancak kariyerinin dönüm noktası da burada gerçekleşti. Ortağı Peter Taylor ile burada tanıştı. Tarih yaprakları 1967 yılını gösterirken Derby County adında ufak bir şehre yolu düşmüştü Clough’un yanında ise ortağı Peter Taylor vardı. Derby, 2.ligin orta sıralarında hedefsiz bir takım görüntüsü çiziyordu o yıllarda. Geldikleri ilk sezonda pek bir şey başaramadı Clough. 2.sezonunda ise bambaşka bir Derby County izletmeye yeminliydi. Daha sonra gittiği takımlara da götürecekleri McFarland, O'Hare, McGovern, Hinton gibi transferle takıma yeni bir şekil verdiler. Eski takımın ilk 11'den sadece dört futbolcu kalmıştı. Aldığı fevri kararlarla saha sorumlusunu, oyuncu takip takımının başkanını ve hatta Derby'nin bir mağlubiyetinden sonra gülen iki çaycı kadını kulüpten kovdu. Takım bu sert hamleler sayesinde yükselişe geçti. 1968-69 sezonun başında Dave Mackay ve Carlin'i takıma katıp, 22 maç üst üste kaybetmediler ve kulüp ikinci lig şampiyonu olarak Birinci Lig'e yükseldi yani bugünkü Premier Lig’e. İş buradan sonra başlıyordu. Brian Clough için sınav asıl şimdi başlamıştı. İlk sezonunda herkesi şaşırtarak ligde 4.oldular ancak finansal sorunlar nedeniyle Avrupa kupalarına katılamıyorlardı. Finansal zorluklar Clough zorluyordu. Ertesi sezon ligi 9.sırada tamamladılar. Kırılma anlarından bir başkası da 1971-1972 sezonunda yaşanacaktı. O sezon takım Leeds United, Liverpool ve Manchester City ile şampiyonluk yarışına girdi. Ve sezon sonunda kazanan Derby County idi. Brian Clough için ilk büyük başarıydı bu. 1972-1973 sezonunda ise Clough ile yönetimin arası açılmaya başladı. Alınan fevri kararlar, yönetimden habersiz yapılan transferler liste uzayıp gidiyordu. Clough medyaya konuşmayı da seviyordu. Dönemin Derby County başkanı Clough’un medyaya konuşmaması şartıyla takımda kalacağını söylüyordu. Clough ise sürpriz şekilde istifa ederek yönetime ültimatom verdi. Aldığı risk elinde patladı ve yönetim istifalarını kabul etti.


1973-1974 sezonunda ise ikilinin yolu Brighton’a düşmüştü. Takım o sezon 2.ligdeydi ve lige zor tutunmuşlardı. Leeds United da ise işler değişmişti. Don Revie İngiltere Milli Takımı’nın başına geçmişti. Leeds’deki boşalan koltuğuna ise Brian Clough geçiyordu ancak bu sefer tek başına. Clough, medya önünde Leeds’in küme düşmesi gerektiğini futbolu çirkinleştirdiklerini söylemişti zamanında. Futbolcular ile sorun yaşamak kaçınılmazdı. Öyle de oldu. Clough 44 gün kalabildi takımın başında. Bu dönemi çok güzel anlatan The Damned United filmi de çekilecekti 2009 yılında.

1 yıllık aranın ardından sonra ise Clough yeni bir maceraya girişti. Yine yalnızdı. Nottingham ile ilk sezonunda 2.ligi 8.sırada bitirdi. Clough anlamıştı. Peter Taylor yokken Brian Clough, Brian Clough değildi. Koca Kafa 1976-1977 sezonunda Peter Taylor ile arasındaki buzları eritti ve yanına getirdi. İkili yeniden biraradaydı. O sezon 2.ligi şampiyon tamamlayıp 1.lige çıkartmayı başardılar Nottingham’ı. 1977-1978 sezonunda ise mucize yeniden gerçekleşti. Nottingham çıkar çıkmaz ligde şampiyon olmuştu. Herbert Champman’dan beri iki ayrı takımla şampiyon olan ilk menajer olmuştu. 1978-1979 sezonunda takım yine iyi gidiyordu. Lig kupasını kazandılar, ligde 2.olundu ancak Şampiyon Kulüpler Kupası kazanılıyordu. 1979-1980 sezonunda peri masalı devam etti. Ligi 5.sırada tamamladılar ancak Şampiyon Kulüpler Kupası bir kez daha kazanılacaktı. Bu tarihten sonra ise Brian Clough için düşü başlayacaktı. Önce Peter Taylor’un futbolu bırakmasıyla başladı her şey. Clough başarısız sayılmazdı ancak geçmiş dönemlerine oranla eski Clough değildi. 80’li yıllar böyle geçildi. 1992-1993 sezonunda ise Nottingham Forest küme düşüyordu. 16 yıl önce lige çıkardığı takım küme düşünce Brian Clough’da emekli olmayı tercih ediyordu.


Clough, medyatik kişiliği, lâfını esirgemez hatta patavatsız tarzı, sansasyonel başarı ve başarısızlıkları ile İngiliz futbolunun gördüğü en renkli ama aynı oranda da ününü en fazla hak eden menajeriydi. İki takımı sıfırdan yarattı ve hem İngiliz hem de Avrupa futbolunun zirvesine taşıdı. İngilizlerin yetiştirdiği en büyük teknik direktör olduğu su götürmez bir gerçek ancak asla Milli Takımı çalıştıramadı. Bu konuyla ilgili ‘’Eminim ki, İngiltere Futbol Federasyonu eğer beni seçerse şovu benim yöneteceğimden korktular. Haklıydılar, aynen öyle yapacaktım.’’ diyordu. Hem Middlesbrough hem Nottingham hem de Derby şehirlerinde heykeli dikilen bir adam olarak tarihe geçti. Yaptıkları peri masalı gibiydi. Ada futbolu bir daha böyle bir başarı göremeyeceği düşünülürken bu sefer bir İtalyan 2016 yılında hem de futbolda paranın gücünün çok daha arttığı bir dönemde bir peri masalı daha yazacaktı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Savunma Sanatı | Catenaccio

Defansif futbol bir resim olsaydı Mona Lisa'sı "Catenaccio" olurdu. "Catenaccio" İtalyanca'da asma kilit anlamına gelmektedir. Doğuşu ve Mucidi Katenaçyo'nun doğuşu adını aldığı coğrafyada doğmadı. Katenaçyo İsviçre'de Karl Rappan tarafından bulunur. Rappan, Servette ve İsviçre Milli Takımını çalıştırmaktadır. Ancak Rappan'ın bir sorunu vardır. Takımlarının gol yemesinden şikâyetçidir ve 3-2-5 sistemine karşı olan Rappan, bu sisteme antitodunu bulmaya kararlıdır. Rappan, forvetten birer oyuncu eksilterek 1-3-3-3 sistemini ortaya çıkarttı. Lâkin bu sistemin felsefe olarak görülüp dünyayı fethetmesi biraz zaman alacaktı. Viani'nin Katenaçyosu Katenaçyonun bir felsefe halini alması adının verildiği topraklara gelmesi ile olur. Katenaçyoyu bir felsefe halini almasını sağlayan isim ise Gipo Viani'dir. Viani, Salernitana ile Serie B'de katenaçyo ile şampiyon oluyordu. Viani, takımını oldukça geriye çekiyor topu raki

Hız Tutkunları | F1 Şampiyonları

‘’İkinci bitiren birinci kaybedendir.’’   -Ayrton Senna Ünlü Alman fizikçi Albert Einstein der ki: ’’ Aptallara göre insanlar; ırk, cinsiyet, milliyet, yaş, statü, renk, din ve dil başta olmak üzere 8’den fazla kategoriye ayrılırlar. Halbuki olay bu kadar komplike değildir. İnsanlar sadece 2’ye ayrılırlar: İyi insanlar ve kötü insanlar.’’  Formula 1 pilotları da ikiye ayrılır: Şampiyon olanlar ve olamayanlar. Formula 1 Dünya Şampiyonası ilk düzenlendiği 1950’den bu yana birçok pilot gördü. Fangio,Schumacher ,Senna,Prost,Brabham,Hill,Lauda,Icxy,Hunt,Hakkinnen ve birçokları ancak bunlar içinde en dikkat çekenleri kesinlikle şampiyon olanlarıdır. İşte bu şampiyonları Formula 1’in ilk düzenlediği seneden itibaren derlemeye çalıştım.

Maç Raporu | Astana - Galatasaray

Şampiyonlar Liginde 2. hafta dün start aldı. Temsilcimiz Galatasaray Kazakistan deplasmanında Astana ile 2-2 berabere kaldı. Galatasaray'ın sıkıntılı günlerin geçericeğini çok önceden yazmıştık. Transfer döneminin de ki fiyaskonun ardından sezonun aynı şekilde geçeceği aşikardı. Hamza Hamzaoğlu ve Galatasaray geçen senede kaldı. Galatasaray, geçen senede pek bir farkı yok. Tek fark, artık Muslera ütopik kurtarışlar yapıp takımı ipten alamıyor. Maça geçecek olursak ilk 45 dakika Galatasaray adına Sneijder'in şutları ve Bilal'in attığı golden başka futbol adına pek bir şey yoktu. Astana ise Galatasaray'a oranla daha derli toplu bir takım görüntüsü verdı. Özellikle Galatasaray'ın pres yaptığı dakikalarda pasla presi çok güzel kırdılar. Maksimovic, oyunu yönlendiren isimdi Astana adına. Genç oyuncu pas organizasyonlarında takımını harika yönetti. Astana adına eksi ise pasla kırdıkları presin ardından hücum bölgesinde kısır kalmalarıydı. İkinci yarıda ise bambaşka bir