Devler Ligi’nde grup maçlarının 2. haftası
dün itibariyle sonuçlandı. D grubunda ilk maçında Lokomotiv Moskova’yı
3-0 gibi net bir skorla geçen Galatasaray, ikinci haftada Portekiz
temsilcisi Porto ile Estadio Dragao stadyumunda karşı karşıya
geldi. İlk yarısı golsüz geçilen karşılaşmada ikinci yarı kullanılan korner
sonrası kafayı vuran Marega’nın golüyle Porto, maçı 1-0 kazandı ve puanını 4’e
yükseltip gruptaki liderlik koltuğuna oturdu. Galatasaray ise haftayı 3 puan
ile 3. sırada tamamladı.
Maç öncesinde her iki takımda da ciddi
eksikler bulunuyordu. Galatasaray’da Erzurumspor karşılaşmasında sakatlanan ve
devreyi kaptan Emre Akbaba, yine aynı karşılaşmada sakatlanan ve MR
çekilen Eren Derdiyok’un yanı sıra Lokomotiv Moskova
karşılaşmasının sonlarına doğru çift sarı karttan kırmızı kart görüp oyun
dışında kalan Badou Ndiaye kadroda yer almıyordu. Porto cephesinde
ise Galatasaray’a oranla daha iyi bir eksikler karnesi vardı. Benzer şekilde
son lig karşılaşmasında Porto cephesi de Vincent Aboubakar’ı sakatlığa kurban
etti. Maxi Periera’nın da oynayamayacağı söylentisi çıkmıştı ama Maxi Periera
takımını yalnız bırakmadı. Maç öncesinde Galatasaray’ın bu kadar
kadrodan bu kadar çok eksiğinin olması Fatih Terim’in elinde fazla bir opsiyon
bırakmadı. Tüm eksiklerin direkt ilk 11 oyuncusu oluyor oluşu da
cabasıydı. Bu sebeple Fatih Terim’in bu maça oldukça pragmatist
yaklaşıp beraberliği verseler de gitsem modunda olacağı izlenimi veriyordu. Bu
eksikler sonucunda Galatasaray’ın ilk 11’ini futbolla ilgilenen hemen hemen
herkes yazabiliyordu. Fatih Terim de bizleri şaşırtmadı ve beklenilen kadroyu
çıkardı. Porto da ise Sergio Conceciao bir sürprizle sahaya çıktı. Porto sezon
başından beri 4-4-2 düzeninden hiç vazgeçmemişti. Sahaya sürdüğü kadro ise
sahaya 4-3-3 şeklinde yayıldı.
İki takımda sahaya ortalama bu şekilde
yayıldı. Porto da Otavio’nun oldukça opsiyonel kullanıldığı bir 4-3-3 düzeni
gördük. Zaman zaman Otavio’nun veya Corona’nın, Marega’nın yanına gelip forvet
hattını ikilediğini de gördük. Corona’nın forveti ikilediği zaman
Otavio sağ kenar gibi pozisyon aldı ve Porto 4-4-2 düzenine dönüş yapabildi.
Galatasaray ise alıştığımız 4-3-3 düzeninden vazgeçmişti. Fatih Terim takımını
sahaya 4-2-3-1 şeklinde sürdü. Herkesin beklediği kadroda saha içinde birkaç
değişiklik yapmıştı. Terim, Fernando-Donk ikilisinin orta sahada bir arada
olduğu maçlarda Donk’u savunmanın önüne yerleştiriyor ve Fernando’yu iki yönlü
orta saha olarak değerlendiriyordu. Bu karşılaşmada ise Fernando savunmanın
önündeydi. Donk ise Ndiaye’nin rolüne bürünmüş şekilde gördük. Bir başka saha
içi değişikliği forvet hattında gerçekletirdi, Fatih Terim. Galatasaray’ın
forvet rotasyonu oldukça dar hatta şöyle söyleyelim net santrafor sayısı
1. Bu sebeple Fatih Terim’in ileri uçta sahte 9 kullanma ihtimali
gündeme geldi. Terim, ligde oynanılan bir maçtan sonra "Bizim hiç kimseyi kenara koyacak
bir durumumuz yok. Herkesi kazanmak zorundayız. Yarın veya daha sonra, Eren'den
sonra ne yapabilirim diye yine deneyeceğim. Eren olmadan bir şey yapmak
zorundayız." demişti.
İlk denemesi Henry Onyekuru’yu Akhisarspor maçında sahte 9 olarak kullanarak
yaptı. Porto maçında da doğal olarak "Onyekuru forvet başlıyor." düşüncesi hakim oldu fakat Fatih
Terim bir başka deneme daha yapıyordu. Sinan Gümüş bu kez sahte 9 olarak sahada
yer aldı. Bu tercih oldukça doğruydu zira Onyekuru’nun sahte 9
oynayabilmesi için hiçbir özelliği makul seviyede değil. Sinan’ın ise
bir kenar oyuncusundan ziyade forvette daha çok katkı verecek artılara ve
eksilere sahip.
Her iki takımda oyuna hızlı bir giriş
yapmadı. Fatih Terim, Donk-Fernando orta sahasının oluşturacağı tempo sorununa
rağmen takımına 3.bölgede pres yaptırdı. Porto’nun stoperlerine orta sahadan Belhanda’yı da Sinan’ın
yanına katarak baskı uygulattı ve bu baskı oldukça başarılı oldu zira Porto
çoğu kez uzun top atmaya mecbur kaldı. Casillas’ın maç boyu çoğu kez uzun top
atmak zorunda kaldığını pas opsiyonu bulmakta zorlandı. Bu baskıda belirleyici
isim Belhanda oldu. Porto baskıdan çıkıp oyuna genişlik kattıklarında
Belhanda’nın gelip orta sahada da alanını kapatması gerekiyordu. Belhanda bu
konuda hiç aksamadı. Zira Porto baskıdan çıksa dahi pek etkili olamadığını da
gördük.
Galatasaray stoperlere kadar baskı yaparken Porto da buna karşılık
verdi. Fatih Terim bu baskının geleceğini öngördüğü için savunmanın önünde Donk
yerine Fernando'yu tercih etti. Terim'in bu tercihi sonrası Donk, top
kullanan, iki ceza sahası arasında sürekli gidip gelen ve arkadaşlarının
açıklarına ilk koşan isim rolüne büründü. Kısacası Badou Ndiaye ile aynı
roldeydi. Donk orta sahada oynadığı dönemlerde göze batan en büyük sorunu hep
temposuzluk oldu. Böylesine çok tempo gerektiren bir rolde ise Donk fena
oynamamasına rağmen açıklar vermesi kaçınılmazdı. Porto ilk yarı hücumlarının
çoğunda Galatasaray'ın sol kenarını kullandı çünkü Rodrigues geri gelip alanını
kapatmadı. Sahada Ndiaye gibi yorulma sorunu olmayan bir adam olunca bu
açıklar göze batmıyordu ama sahada Donk olunca Porto, Galatasaray'ın sol
kenarını epey zorladı. Hatta çok tehlikeli pozisyonlarda buldu. Şunu
da unutmamak gerekir ki Nagatomo aslında savunma yönü güçlü bir bek ve buna
rağmen Porto epey etkili oldu. Lakin burada ilginç olan Rodrigues geriye
yardıma bu kadar az gelirken Fatih Terim'in kenarda Rodrigues'i hiç
uyarmamasıydı. Ayrıca Muslera'nın aldığı her topu hızlı şekilde Rodrigues'e
başlatması ise Fatih Terim'in aldığı bir riskin karşılığı olduğunu
kanıtlıyordu.
Yukarıdaki
görselde topa sahip olan Porto idi. Galatasaray, savunma yerleşiminde olduğu
dakikalarda Rodrigues'in en azından kırmızı ile çizilen olmasını beklenir ama
Rodrigues çok farklı bir yerde pozisyon alıyordu. Sinan Gümüş'ün dahi
ilerisinde pozisyon almış durumdaydı. Donk burada topu Rodrigues'e hızlı
şekilde uzun top olarak attı ve Garry, Maxi Periera ile 1v1 kaldı. Pozisyonun
devamında Nagatomo karşı karşıya pozisyonda Casillas'ı geçemedi.
Fatih Terim'in aldığı bu riski görüntülemek için Twitter'da @RedManAnalytics hesabının paylaştığı ortalama pozisyonlara bakmak daha iyi olacaktır. Galatasaray'da Garry tüm takımın en öndeki ismi olduğu net şekilde gözüküyor. Fatih Terim'in Garry Rodrigues'i sadece bu şekilde kullanmadı elbette. Porto'nun savunma hattını genişletmek için de Garry Rodrigues'i kullandı. Garry bir kenar forvete doğru evrildi ancak Rodrigues bu evrimi geçirmeden önce son çizgiye kadar inen klasik bir kenar oyuncusuydu. Birebir kaldığında rakibin alan vermemesi gereken bir isim. Bu sebeple Garry takıma genişlik kattıkça Porto savunması da aynı şekilde genişledi.
Bu
pozisyonda Galatasaray sağ kenardan hücum ediyor eğer Fatih Terim savunmayı
genişletsin diye kullanmamış olsaydı Rodrigues'in bulunacağı alan mavi ile
çizilen bölge olurdu ancak o zaman da Felipe-Maxi arasındaki bu büyük boşluk
olmazdı. Rakibi genişletip savunma arasında boşluk bulmanın en kolay
yolu oyunu beklerle değil kenar oyuncuları ile genişletmek. Bu günümüz
futbolunun trendi olma yolunda ve Fatih Terim bu olayı iyi analiz etmiş. Bunu
sadece anlık bir görüntü olarak yorumlayanlar olabilir ama öyle değil. Eğer
Galatasaray'ın Erzurumspor karşılaşmasındaki 12.dakikadaki pozisyonuna
bakarsanız orada da aynı pozisyonu göreceksiniz.
Galatasaray yine sağ kenardan hücum ediyor
ve Garry Rodrigues rakip savunmayı genişletecek şekilde pozisyon alıyor. Mavi
ile taranmış boş alana dalan Badou Ndiaye kaleciyle karşı karşıya kaldı ama
sonuç alamamıştı bu pozisyonda. Tabii Garry Rodrigues'in bu şekilde pozisyon almasının elbette
riskleri de var o da kaybedilen topta rakibin büyük bir alan bulması. Bu işin
öncüsü olan Pep Guardiola bu sorunu beklerini iç oyuncusu gibi davrandırarak
kontra atak yeme problemini de çözüyor ancak Fatih Terim'in ligde oynanılan
Erzurumspor maçında çözümü yoktu. Yukarıdaki görselde de görüleceği üzere,
Porto maçında ise Nagatomo'nun merkeze doğru pozisyon aldığını görüyoruz ama bu
yine de Fatih Terim'in sahte bek kullandığına dair bir işaret değil.
GOLDE KİM HATALI?
Galatasaray kornerlerin golü yiyene kadar
hepsini alan savunması yaparak karşıladı. Gole kadar da Porto'nun kullanılan kornerlerde yüksek
topu almasına izin verilmedi ancak golde yapılan bir hata bütün maça mal oldu.
Galatasaray'ın
yerleşimine bakarsak buradan alan savunduğu çok bariz belli oluyor. Zira adam
adama eşleşmede Nagatomo ve Marega'nın eşleşme şansı yok. Galatasaray
alan savunması yaparken Fatih Terim pozisyon sadakati ve bilgisi en yüksek olan
oyuncusu olan Fernando'yu ilk topu karşılayan isim olmuş. Hatırlayanlar
olacaktır Fatih Terim'in 3.döneminde bu isim Felipe Melo'ydu. Fernando'nun
hemen arkasına takımın en iyi kafa topu alan ismi Serdar yerleştirilmiş.
Belhanda, Maicon ve Donk ise ceza sahası ve çevresinden koşu atacak isimleri
takip etmesi isteniyor. Burada Danilo, ön direğe doğru koşu attı. Normalde top
Danilo'ya kesilmiş olsa orada topu karşılaması gereken isim Fernando. Lakin
Serdar oyunun akışına kapılıyor ve alan savunmasını yaptıklarını unutup
Danilo'yu adam adama savunuyor ve alanını boşaltıyor. Sonucunda Marega 1
metrekarelik alanda etrafında onu rahatsız edecek kimse olmadan vurdu golü
attı. Burada bir suçlu aranacaksa 1 numaraya yazılması gereken isim Serdar Aziz
olur. İkinci sıraya da Muslera'nın adı yazılır çünkü Muslera topu çıkıp
alabilecek konumda ancak bu pozisyonda en büyük defosu yine ortaya çıkıyor.
Galatasaray ilk yarı boyunca 3 kez Casillas ile karşı karşıya
kaldı ama beceri eksikliği tabelaya etki etmemesinde önemli rol oynadı. İkinci yarıda da 2 kez
net şekilde golle burun buruna geldi ama yine de bir türlü skoru değiştiren
hamleyi yapamadı. Galatasaray, Porto deplasmanından eli boş dönüyor belki ama
oyun oldukça ümit vericiydi.
SİNAN NEDEN FORVET OYNAMALI?
Fatih Terim, forvet hattındaki yeni denemesi Sinan Gümüş oldu. 24 yaşındaki oyuncunun ilk kez
bu seviyede oynadığını düşünürsek, Terim'in kadro içindeki bu denemesinde
oldukça iyi sinyaller verdiğini söylemek mümkün. Maç sonunda sosyal medyada en
çok eleştirilen isim Sinan oldu çünkü 3 tane net gol pozisyonunu kaçırdı. Evet,
Sinan oldukça fazla kaçırdı ama unutulan konu şu, Sinan zorlu deplasmanda
Galatasaray’ın girdiği tüm pozisyonlara bir şekilde etki etti.
Fatih Terim, kafasındaki oyun yapısında forvetinin 30 gol atıp oyun içinde sadece ceza sahası ve çevresinde etkili olması yerine 10 veya 15 gol atıp oyun içinde sürekli mobil olabilmesini, takım arkadaşlarını da oynatabilmesini istiyor. Galatasaray’ın hali hazırdaki tek forveti Eren Derdiyok ise birinci kalıba daha çok uyan bir forvet.. Takip edenler bilirler Sinan’ın futbolculuğuna dair en çok eleştirenlerden biri ben olabilirim lakin Sinan Gümüş dün takımın en iyilerinden birisiydi ve Sinan Gümüş’ü Porto karşısında oynadığı oyun yukarıda saydığım sebeplerden dolayı çok değerli bir hale geldi.
Fatih Terim, kafasındaki oyun yapısında forvetinin 30 gol atıp oyun içinde sadece ceza sahası ve çevresinde etkili olması yerine 10 veya 15 gol atıp oyun içinde sürekli mobil olabilmesini, takım arkadaşlarını da oynatabilmesini istiyor. Galatasaray’ın hali hazırdaki tek forveti Eren Derdiyok ise birinci kalıba daha çok uyan bir forvet.. Takip edenler bilirler Sinan’ın futbolculuğuna dair en çok eleştirenlerden biri ben olabilirim lakin Sinan Gümüş dün takımın en iyilerinden birisiydi ve Sinan Gümüş’ü Porto karşısında oynadığı oyun yukarıda saydığım sebeplerden dolayı çok değerli bir hale geldi.
Yukarıdaki
görselde Sinan’ın sahte 9 oyununa örnek bir pozisyon oldu. Sinan burada hem Donk’a
pas opsiyonu olmak hem de takım arkadaşlarına alan açmak için hareketlendi. Donk, bu pozisyonda topu Onyekuru’ya uzun
attı ve ceza sahası içerisinde Onyekuru ve Telles birebir kaldı. Pozisyonun
sonunda Onyekuru, Telles’i ekarte edip şutunu attı ancak golle sonuçlanmadı
yine de gelecek adına değerli bir pozisyondu.
Bu iki görsel ise ikinci yarıda Galatasaray’ın diğer
bir tehlikeli atağından.. Pozisyonun
başlangıcında Rodrigues, sol kenardan merkeze doğru driplinge başladı ve
merkezde arkasına Felipe’yi alan Sinan’a topu aktardı. Sinan topu iyi sakladı ve koşusuna devam eden Rodrigues’e aktarıp
Garry’i kaleciyle karşı karşıya bıraktı. Sinan’ın sahte 9’dan beklenecek
link-up oyununu oynayabileceğini de göstermiş oldu. Ayrıca
sahte 9 oynayan forvetlerden dar alanda da etkili top kullanması gerekir.
Sinan’ın 2-3 metre arasında topu çok etkili kullanması da olumlu işlerinden
biri oldu.
Galatasaray'ın kadrosunda şu an net santrafor sayısı 1
ve en iyi ihtimalle Ocak ayına kadar bu böyle gidecek. Bu sebeple Fatih Terim'in buraya bir opsiyon daha
oluşturması lazım. Sinan'ın oyunu ve Eren'in devam eden sakatlığı Fatih Terim'e
başka şans bırakmıyor ancak benim görüşüm Eren'in sakatlığı olmamış olsa dahi
Fatih Terim de Sinan'ın o geceki performansından memnun kaldı ve bu denemeyi
birkaç kez daha uygulayacağı yönünde.. Antalya maçında da muhtemelen Sinan
forvet hattının en ucunda bşalayacaktır ve doğrusunu söylemek gerekirse, sağ
kenardakinden daha fazla katkı sağladığı aşikar.
Yorumlar
Yorum Gönder